Yoksulluk sınırı belirlendi. İşte rakamlar

Dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 1.175 lira, yoksulluk sınırı 3.826 lira...

yoksulluk siniri 3.826 liraTÜRK-İŞ tarafından, çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek amacıyla 27 yıldan bu yana her ay düzenli olarak yapılan “açlık ve yoksulluk sınırı” araştırmasının 2014 Ağustos ayı sonuçlarına göre, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 1.175 lira, yoksulluk sınırı 3.826 lira oldu.

TÜRK-IŞ'in çalışmasına göre, gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarı (yoksulluk sınırı) ise 3.826,24 lira oldu.

TÜRK-İŞ'ten yapılan açıklamada şu ayrıntılara yer verildi:   "Konfederasyonun çalışması, insan onuruna yaraşır bir yaşam sürdürebilmek için yapılması gereken harcama tutarını ortaya koymaktadır. Bu tutar, haneye girmesi gereken toplam gelirdir. Ancak ailede çalışan sayısının genelde tek kişi olduğu ve ek bir gelirin söz konusu olmadığı durumlarda, elde edilen ücret geliri ailenin temel ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak kalmakta ve ücretlerin yetersizliği tartışma konusu olmaktadır.

Türkiye’de ortalama aile büyüklüğü olan dört kişi için yapılan hesaplama sonucu bu tutarda iken, Ağustos 2014 itibariyle tek kişinin yaşama maliyeti 1.393,76 lira olarak hesaplanmaktadır. Oysa bir önceki yılın aynı ayında bu tutar 1.138,20 liraydı.   Böylece, bekar bir işçi için geçerli aylık net 891 liralık asgari ücret, bir kişinin yaşama maliyetinin sadece yüzde 63,92’sini karşılayabilmektedir. Diğer bir ifadeyle, günümüzde geçerli net asgari ücretle insan onuruna yaraşır geçim koşulları sadece 19 gün mümkün olmaktadır.  Bir kişinin yaşama maliyeti ile asgari ücret arasındaki fark aylık 503 lira düzeyindedir. Devletin resmi belirlemelerine göre Türkiye genelinde ortalama kira bedelinin aylık 602 lira olduğu dikkate alındığında, çalışanların geçim koşullarının ağırlığı ortaya çıkmaktadır. Halen geçerli asgari ücretin yaklaşık üçte ikisi ancak kiraya yetmektedir.  Dört kişilik ailenin yaşam maliyeti yılbaşına göre 303 lira artış göstermiştir. Gıda harcaması tutarına sekiz ayın sonunda gelen ek yük ise 93 lira olmuştur.  TÜRK-İŞ’in verileri temel alındığında Ağustos 2014 ayı itibariyle “mutfak enflasyonu”ndaki değişim şöyle olmuştur:  Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 0,23 oranında gerilemiştir.

Yılın ilk sekiz ayı itibariyle artış oranı yüzde 8,60 olarak gerçekleşmiştir.  

Gıda enflasyonunda oniki ay itibariyle artış oranı yüzde 15,19 olmuştur.  Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 12,73 olarak hesaplanmıştır.  Gıda harcaması çalışmasına temel alınan beslenme kalıbında yer alan ürünlerin fiyatlarında Ağustos 2014 itibariyle gözlenen değişim şöyledir:   Süt, yoğurt, peynir grubunda  bu ay önemli bir fiyat değişikliği olmadı. Peynirde takip edilen 11 markada süren rekabet fiyatların kontrollü şekilde değiştiğini ortaya koydu, ancak ortalamada fiyatlar fazla değişmedi. Benzeri durum süt ve yoğurt fiyat etiketlerinde de dikkati çekti.

Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat ürünlerinin bulunduğu grupta  et, gövde tavuk, sakatat fiyatı yine değişmedi. Balık (kültür balık) fiyatı da aynı kaldı, fakat önümüzdeki aybaşında başlayacak yeni av mevsiminin balık fiyatlarını artırması bekleniyor. Bazı balık tezgahlarında palamudun tanesi 10 liradan satıldı. Yumurta fiyatı bu ay artarak tanesi 41 kuruş oldu. Bakliyat (nohut, mercimek, kuru fasulye, barbunya vb) fiyatlarında bu ay yine değişiklik olmadı.

Sebze-meyvede beklenen ‘yaz ucuzluğu’ bu ay kendini gösterdi. Geçtiğimiz ay yaş sebze-meyve ortalama kilogram fiyatı 3,44 lira iken bu ay 3,03 lira oldu.  Hesaplama yapılırken -her zaman olduğu gibi- pazardaki mevsim ürünleri esas alındı ve ürünlerin tek tek ağırlığı yerine genel meyve-sebze tüketimi miktarı temel alınarak ortalama fiyat üzerinden yapılması gereken harcama tutarına ulaşıldı. Bu ay, örneğin kilogram fiyatı 8 lira olan bamya ve börülce ile çilek hesaplama dışında bırakıldı. Geçtiğimiz ay 3,07 liraya yükselen ortalama sebze fiyatı bu ay biraz gerilemeyle 3,01 lira oldu. Asıl fiyat gerilemesi meyvede görüldü. Geçen ay 3,85 lira olarak hesaplanan meyve ortalama kilogram fiyatı bu ay 3,05 lira oldu. Ekmek, pirinç, un, makarna, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta sadece makarnada fiyat artışı belirlendi, diğerlerinin fiyatı aynı kaldı.

Son grup içinde yer alan gıda maddelerinden  tereyağı, margarin, zeytinyağı ve ayçiçekyağı fiyatı değişmedi. Zeytin fiyatında ise artış görüldü. Ramazan Bayramı öncesi fiyatı artan bazı yağlı tohum ürünleri (ceviz, fındık, fıstık, ayçekirdeği vb) fiyatı kalıcı oldu. Şeker ve tuz fiyatı aynı kaldı.  Reçel fiyatı da değişmezken bal ve pekmez fiyatında artış görüldü. Baharat (kimyon, nane, karabiber, vb) ürünleri fiyatı genelde değişmedi. Salça fiyatı aynı kaldı. Çay fiyatı değişmezken, ıhlamur fiyatı arttı.  Mutfak enflasyonunda yaz aylarında görülen mevsimsel düşüş bu yıl yaşanmamıştır. Aşağıdaki grafikte son oniki ay itibariyle TÜRK-İŞ ve TÜİK gıda fiyatları endeksi ile TÜİK tüketici fiyatları endeksindeki değişim yer almaktadır. Grafikten de görüleceği üzere  2013 yılının ilk aylarından itibaren gıda fiyatları endeksi tüketici fiyatları endeksinin üstünde seyretmektedir.

Konfederasyonumuzca hesaplanan tutarlar ücret düzeyi olmayıp haneye girmesi gereken toplam gelir miktarıdır. Ancak ailede tek çalışan olduğunda, ailenin tek gelir kaynağı da ağırlıklı olarak ücret geliri olmaktadır. Hanehalkının büyüklüğü arttıkça yapılması gereken zorunlu ihtiyaç harcamaları da artmakta ve fakat ele geçen gelir düşük kalmaktadır. Çoğu zaman haneye girmesi gereken gelir ile ele geçen gelir arasındaki fark arttıkça geçim koşullarının yükü de artmaktadır. Bu durum, yoksulluğun boyutunu ortaya koyan önemli bir gösterge olmaktadır. TÜRK-İŞ’in bu araştırması alanında ilktir ve daha sonra bu alanda yapılan benzeri çalışmalara örnek olmaktadır. "Açlık ve Yoksulluk Sınırı” çalışmasında hesaplamaya temel alınan gıda maddelerinin fiyatları, Konfederasyonumuzca piyasadan, market ve semt pazarları sürekli ve düzenli dolaşılarak doğrudan tespit edilmektedir. TÜİK tarafından derlenen fiyat verileri kullanılmamakta ve fakat gelişmeleri değerlendirmek ve kıyaslama yapmak için sonradan izlenmektedir. Çalışma bu niteliğiyle bağımsızdır.  Konfederasyonumuz her ayın son haftasında ve TÜİK açıklamasından yaklaşık bir hafta önce hesaplama sonuçlarını kamuoyuna açıklamaktadır ve bu yönüyle, tüketici fiyatlarındaki artış eğilimini yansıtan “öncü gösterge” niteliğini de taşımaktadır. "

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir