2013 yılı Temmuz ayında Reel Kesim Güven Endeksi, bir önceki aya göre 3,1 puan azalarak 108,7 seviyesinde gerçekleşti.
Endeksi oluşturan anket sorularına ait yayılma endeksleri incelendiğinde, mevcut mamul mal stok miktarına ilişkin değerlendirmeler endeksi artış yönünde etkilerken, genel gidişat, mevcut toplam sipariş miktarı, son üç aydaki toplam sipariş miktarı, gelecek üç aydaki üretim miktarı, gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarı, gelecek üç aydaki toplam istihdam ve sabit sermaye yatırım harcamasına ilişkin değerlendirmeler endeksi azalış yönünde etkiledi.
Mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksi ise bir önceki aya göre 1,7 puan azalarak 105,6 puan oldu.
Merkez Bankası'ndan yapılan açıklamada şu ayrıntılara yer verildi:
"Son üç aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacminde artış bildirenler lehine olan seyrin bir önceki ay seviyelerinde sürdüğü, iç piyasa sipariş miktarı ve ihracat sipariş miktarında artış bildirenler lehine olan seyrin ise zayıflayarak devam ettiği görülmektedir
Mevsim normallerine kıyasla yapılan değerlendirmelerde, mevcut toplam siparişlerin mevsim normallerinin altında olduğu yönündeki değerlendirmelerin güçlenerek sürdüğü, mevcut mamul mal stoklarının mevsim normallerinin üzerinde olduğu yönündeki değerlendirmelerin ise zayıflayarak devam ettiği gözlenmektedir.
Gelecek üç aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacmi, iç piyasa sipariş miktarı, ihracat sipariş miktarı, toplam istihdam ve gelecek on iki aya ilişkin sabit sermaye yatırım harcamalarındaki artış yönlü beklentilerin zayıflayarak devam ettiği gözlenmektedir.
Ortalama birim maliyetlerde son üç ayda artış olduğunu bildirenler ile gelecek üç ayda artış olacağını bekleyenler lehine olan seyrin güçlenerek sürdüğü görülmektedir. Gelecek üç aydaki satış fiyatı artış beklentilerinin de artarak devam ettiği gözlenmektedir. Gelecek on iki aylık dönem sonu itibarıyla yıllık ÜFE beklentisi bir önceki aya kıyasla 0,6 puan artarak yüzde 6,9 olmuştur.
Ankete katılan işyerlerinin yüzde 46,8'i üretimlerini kısıtlayan faktör bulunmadığını belirtirken, yüzde 19,5'i talep yetersizliğinin üretimlerini kısıtlayan en önemli faktör olduğunu belirtmiş, onu da sırasıyla hammadde-ekipman yetersizliği, mali imkansızlıklar, işgücü yetersizliği ve diğer faktörler izlemiştir.
Son üç aydaki rekabet gücüne ilişkin gelişmeler değerlendirildiğinde, yurt içi piyasalar ile Avrupa Birliği içindeki yurt dışı piyasalarda artış yönlü değerlendirmelerin devam ettiği, Avrupa Birliği dışındaki yurt dışı piyasalarda ise artış yönlü değerlendirmelerin zayıflayarak sürdüğü gözlenmektedir."