Bakan Şimşek'ten 'Dolar' yorumu

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, dolardaki yükselişin abartılacak bir durum olmadığını belirterek, "Temel yapısal bir krizden çok, varlıkların yeniden fiyatlanmasının sonucunu yaşıyoruz" dedi.

Bakan Şimşek'ten 'Dolar' yorumu

Bakan Mehmet Şimşek, Bitlis'in Ahlat ilçesinde düzenlenecek Avrasya Şenliklerine katılmak üzere THY'nin tarifeli uçağıyla Muş'a geldi. Muş Havalimanı'nda Muş Valisi Vedat Büyükersoy Bitlis Vali Vekili Akif Pektaş, AK Parti Bitlis Milletvekili Vedat Büyükersoy, Muş Belediye Başkanı Necmettin Dede, Bitlis Belediye Başkanı Fehmi Alaydın, partililer ve Bitlis'in Mutki ilçesine bağlı Koyunlu beldesinden gelen kanaat önderleri tarafından karşılanan Şimşek, daha sonra VIP salonuna geçti. Burada gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandıran Şimşek, dolardaki yükselişi değerlendirdi.

“ABARTILACAK BİR DURUM YOK”

Dolardaki yükselişin abartılacak bir konu olmadığını ifade eden Mehmet Şimşek, bunun gelişmekte olan bir para çıkışının sonucu olduğunu söyledi. Bakan Şimşek sözlerini şöyle sürdürdü:

“2002 yılında dolar 1,6 TL civarındaydı, bugün ise 2 TL olmuş. Yani yaklaşık 11 yıldır bir süreçte dolardaki artış ortada ama enflasyon bu dönemde yüzde 150 olmuş. Dolayısıyla lirada son bir yıldaki düşüşe baktığınız zaman o kadar abartılacak bir durum yok. Bu bütün gelişmekte olan bir para çıkışının sonucudur, Türkiye'ye özgü bir hareket değildir. Yani Türk piyasasındaki iniş-çıkışlar, gelişmekte olan ülkelerin çoğunda gördüğümüz iniş çıkışlardır. Hindistan para birimi Rupi'nin, Brezilya para birimi Real'in yılbaşından bu yana değer kaybı Türk Lirası'ndan daha az değildir. Yani, Güney Afrika rantındaki değer kaybı Türk Lirası'ndan az değildir. Dolayısıyla olaylara bu çerçevede bakmak lazım.”

“VARLIKLARIN YENİDEN FİYATLANMASININ SONUCUNU YAŞIYORUZ”

Piyasalardaki çalkantıların varlıkların yeniden fiyatlandırılmasıyla ilişkili olduğunu vurgulayan Şimşek, “Bir reel ekonomik krizle ilişkili değildi. Türkiye'nin bir temel sorunuyla ilişkili değildir. Tabii ki burada her ekonomi bu süreçlerden bir miktar etkilenebilir ve bu doğaldır. Bu dünyanın bir parçası olmanın bir sonucudur. Türkiye bir ada değil, Türkiye dünya ekonomisine entegre bir ekonomidir. Dolayısıyla Türkiye, dünyadaki gelişmelerden olumlu da etkilenir, olumsuz da etkilenir. Burada sonuç itibariyle temel yapısal bir krizden çok, varlıkların yeniden fiyatlanmasının sonucunu yaşıyoruz. Amerikan Merkez Bankası, Avrupa Merkez Bankası, Japon Merkez Bankası çok uzun süre bu küresel krizden çıkmak için çok ucuz, büyük ölçekte genişleyici para politikası uyguladı. Yani bol keseden para bastılar ve ucuz bir şekilde dünyaya saldırlar. Şimdi bu para kısılır mı, bunun faizi artar mı diye bir kaygı var. Şimdi o para bol iken çıkan borsa, değerlenen lira, düşen faiz bir miktar bu süreçle ilişkiliydi. Bugünkü çıkışlar da bu süreçle ilişkilidir ama Türkiye'nin temellerine bakın. Türkiye'nin bütçesinde bir bozulma var mı? Avrupa'nın, dünyanın en sağlam bütçelerinden bir tanesi Türkiye'dedir. Türkiye'nin borç dinamikleri kötüleşmiş midir? Türkiye'nin borç dinamikleri, devletin bilançosu güçlüdür. Türkiye'nin bankacılık sektöründe kriz yok ve sapasağlam duruyor, iyi yönetiliyor, gözetiliyor ve iyi denetleniyor” dedi.

“90'LI YILLARDA MİLLET DÖVİZLE BORÇLANIP DÖVİZZEDE OLDU”

AK Parti hükümetinin dövizle borçlanmayı yasakladığını hatırlatan Şimşek, “Mayıs ayında borsanın yüzde 66'sı yabancıların elindeydi. Şimdi yüzde 62'ye inmiş. Dolayısıyla borsadaki iniş çıkışlar tabana yaygın bir etki göstermemiş. Liradaki değer kaybı hane halkı açısından, sıradan vatandaş açısından olumsuz değil çünkü vatandaşın döviz mevduatı var ama döviz borcu yok. Biz hükümet olarak bunları öngördüğümüz için, bu tür riskler oluşmasın diye, vatandaşın döviz cinsinden borçlanmasını biz yasakladık. 90'lı yıllarda millet dövizle borçlanıp dövizzede oldu. Şimdi bunlar yok” dedi.

Türkiye'de dalgalı kur sisteminin olduğunu belirten Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Ortalık toz duman, Amerikan merkezli korkulardan dolayı çıkış var. Bu korkular gidince, endişeler giderilince tekrar dönüp bakacaklar. Hangi ülkenin büyüme potansiyeli yüksek, hangi ülkede siyasi istikrar var, hangi ülkede getiri imkanı daha fazla. Yine dönüp dolaşacaklar ve Türkiye'ye bakacaklar, Brezilya'ya, Hindistan'a bakacaklar” diye konuştu.

“TÜRKİYE AÇIK BİR PİYASA EKONOMİSİDİR”

Türkiye'nin dünya ekonomisine entegrasyonda başarı sağlamış bir ülke olduğunu dile getiren Bakan Şimşek, “Türkiye açık bir piyasa ekonomisidir, Türkiye dünya ekonomisine entegrasyonda başarı sağlamış bir ülkedir, Türkiye dünyanın bir parçasıdır. Bu iniş çıkışlar dünya ekonomisinde yaşanan gelişmelerin bir yansımasıdır. Türkiye'nin temelleri sağlamdır. Türkiye en büyük krizi kalıcı bir tahribat yaşamadan atlatmıştır. Türkiye bu iniş çıkışları da rahat bir şekilde atlatacaktır. Onun için herkes sakin olup işine bakarsa çok daha az bir zararla bu süreci kapatacaktır. Bu süreçten etkilenmeler tabii ki olacaktır. Hesabını iyi yapmayanlar, aşırı döviz cinsinden borç alanlar bazı şirketlerimize yansıması olacaktır ama devletin net dış borcu yoktur. Devletin döviz rezerviyle devletin döviz borcunu karşılaştırdığımız zaman devlet bu süreçten olumsuz etkilenmeyecektir. Dolaylı olarak olumsuz etkilenecektir. Eğer bu süreç içerisinde büyüme biraz yavaşlarsa, şirketler daha az kar ederse bizim vergi gelirlerimizi bir miktar etkileyecek ama bu gelişmeler ihracatçıyı destekleyici nitelikte. Dolayısıyla ihracat yapan sektörlerde de istihdam ve gelir artacak. Bu konular ilgiyle takip ediliyor ama biz günübirlik yorum yapmayız. Türkiye'nin makroekonomik temellerinden bunların sağlamlaştırılmasından, Türkiye'nin uzun vadede geleceğini inşasından sorumluyuz” dedi.

Türkiye'nin bu süreci kalıcı bir tahribat yaşamadan atlatacağını söyleyen Şimşek, Türkiye'nin tam aksine süreçten temellerini sağlamlaştırarak, daha sonra da yıldızlaşarak çıkacağını sözlerine ekledi.

Bakan Şimşek, Avrasya Şenliklerine katılmak üzere daha sonra kara yoluyla Bitlis'e hareket etti.