Mayıs verilerine göre Türk imalat sanayisinin üretim seviyelerinde
durgunluk gözlendi.
Yeni siparişlerin birbirini takip eden dokuzuncu anket döneminde de artmasına rağmen, büyüme hızı üst üste dördüncü ayda da yavaşladı ve mevcut büyüme sürecinin en zayıf seviyesinde seyretti. Bu sırada, yurt dışından gelen yeni sipariş sayısı geçen Kasım’dan bu yana ilk kez azaldı.
Mevsimlik etkilerden arındırılmış HSBC Türkiye İmalat Satın Alma Yöneticileri Endeksi™ (PMI™) – imalat sanayisinin kaydettiği performansı sergilemek amacıyla tasarlanmış tek rakamlı, bileşik performans göstergesi – Nisan ayında ölçülen 51,3 seviyesinin altına inerek Mayıs ayında 51,1 seviyesine düştü ve böylece Türkiye mal üretim sektöründe faaliyet koşullarının mevcut iyileşme süreci, dokuz aya yayılmış oldu. Buna rağmen, gelişme hızı üst üste dört anket dönemi boyunca zayıfladı.
Mayıs ayında, Türkiye’de bulunan imalat şirketlerinde üretim seviyeleri değişmedi. Son verilerle birlikte, fabrika çıkışlarında meydana gelen dokuz aylık büyüme süreci sona ermiş oldu. Panelistler genel olarak bu durumu durgun pazar koşullarına bağladılar. Sipariş defteri hacmi büyümeye devam etse de, hız bakımından son dokuz ayın en zayıf seviyesinde gerçekleşti. Bu sırada, genel olarak Avrupa ülkelerinden gelen talebin azalmasından dolayı, yurt dışından gelen yeni iş seviyesi altı aydan bu yana ilk kez düştü.
Panelistlere göre, ihracat siparişlerinin azalması doğrultusunda, bekleyen işlerde düşüş gözlendi. Birikmiş işler birbirini takip eden dördüncü ayda da azaldı ve azalma Aralık 2009’dan bu yana en hızlı şekilde meydana geldi. Bu sırada, son anket dönemi boyunca istihdam seviyeleri yükselmeye devam etti. Panelistler sıklıkla artan yeni siparişleri, ilave personel işe alımına yol açan etmenler arasında saydılar.
Türkiye’nin mal üretim sektöründe satın alma faaliyetleri Mayıs ayı boyunca artarken, katılımcıların dörtte biri satın alma seviyesinde yükseliş olduğunu belirttiler. Buna rağmen, büyüme yavaşladı ve yılın en zayıf seviyesinde ölçüldü. Aynı zamanda, satın alma stokları Mayıs ayı boyunca ivme kazanarak düştü. Anekdotsal kanıtlara göre, bu düşüşün ardında yatan neden, var olan stokların eritilmesi ve üretim seviyelerinin durgunluk içine girmesi oldu. Tedarikçi performansı son anket döneminde yeniden düştü ve panelistler bu durumu girdiye olan talebin artmasına bağladılar.
Türk imalat şirketlerinin elinde bulunan üretim sonrası envanterleri seviyesi Mayıs dâhil olmak üzere üst üste dördüncü anket döneminde de düştü ve bu düşüş 28 aylık dönemin en yüksek hızında meydana geldi. Şirketler sıklıkla bu düşüşü durgunluk içine giren üretim seviyelerine bağladıklarından söz ettiler.
Mayıs ayında girdi maliyeti yükselirken, şirketlerin %16’sı yükselen maliyetle karşı karşıya kaldılar. Bazı kanıtlara göre bu yükseliş, hammadde fiyatlarının artışından kaynaklandı. Yine de, maliyet enflasyonu ılımlı bir hızda seyretti ve son on ayın en zayıf seviyesinde ölçüldü. Bu sırada, fabrika çıkışı maliyeti son anket dönemi boyunca nispeten daha yavaş bir hızda yükseldi.
HSBC Türkiye Ekonomisti Melis Metiner, son PMI araştırma bulguları hakkında yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
“Satın alma yöneticileri endeksi 2012 yılının Eylül ayından beri imalat sanayinde toparlanmaya işaret etse de, bu toparlanmanın hızı Şubat ayından beri ivme kaybetmekte. Mayıs ayı verileri geçtiğimiz ay içinde üretim hacminde değişim olmadığını, yeni siparişlerde sınırlı bir artış gerçekleşirken, ihracat için alınan siparişlerin beş aydan sonra ilk kez düştüğünü gösterdi. Şirketler bu düşüşü Avrupa kaynaklı talebin zayıflamasıyla açıkladılar. Şirketler Mayıs ayında da Şubat ayından beri yaptıkları gibi envanterlerini eritmeye devam ettiler ve bu trendi üretim hacminde artış olmamasına bağladılar. Girdi ve çıktı fiyat endekslerinin Mayıs ayında enflasyona işaret eden 50,0 seviyesinin üzerinde kalmalarına rağmen, girdi fiyatı enflasyonu son 10 ayın en düşük seviyesine, çıktı fiyatı enflasyonu ise son 8 ayın en düşük seviyesine geriledi.
“Türkiye ekonomisi yavaş ve kademeli bir toparlanma göstermekte. Kredi hacmi ve ithalat gibi tüketim göstergeleri güçlü seyrederken, üretim hacmindeki artış göreceli olarak daha yavaş seyrediyor. 2012 yılının son çeyreğinde yıllık bazda %0.9 artan sanayi üretim endeksi, 2013 yılının ilk çeyreğinde ise %1.3’lük bir artış kaydetti. Normal
koşullar altında, büyüme tarafındaki bu trend TCMB’nin faiz indirimlerine devam etmesini destekleyebilir. Fakat geçtiğimiz günlerde Türk lirasında yaşanan değer kaybı TCMB’nin manevra alanını sınırlayabilir.”