Moody's'in gerekçesi, Türkiye'de alay konusu oldu

Türkiye'nin kredi görünümünü düşüren 'sıfırcı hoca' Moody's'in gerekçeleri havada kaldı. Piyasanın da inandırıcı bulmadığı reyting şirketine tepki yağdı

moody's'in gerekcesi turkiye'yi tatmin etmedi

Türkiye'nin kredi notunu 'yatırım yapılabilir' seviyeye çıkarmakta Fitch'in 7 ay gerisinden gelen Moody's, görünümü değiştirirken sudan bahanelere sarıldı. Reyting şirketi, sabah erken saatlerde açıkladığı kararla Türkiye'nin görünümünü 'durağan'dan 'negatif'e çevirdi. Moody's'in görünümü değiştirme gerekçeleri ise piyasayı tatmin etmedi.

KENDİYLE ÇELİŞTİ

'Sıfırcı hoca' olarak bilinen Moody's, açıklamasında kendisiyle çelişti. Kredi derecelendirme kuruluşu, Türkiye'de ortalama kişi başına düşen milli gelir seviyesinin, alım gücü paritesine göre 15 bin 352 dolar olduğunu belirtti. Bunun "Baa" (yatırım yapılabilir seviye) olarak değerlendirilen ülkelerinkinden daha yüksek olduğunu da itiraf etti. Moody's, bu tespite rağmen, Türkiye'nin kredi notunun önümüzdeki dönemde artırılması olasılığına ilişkin olarak, "Yakın vadede dış finansman dengesizlikleri çok fazla. Türkiye halen dış finansman ve ödemeler dengesi üzerinde baskılara maruzken artırım olası değil" ifadesini kullandı. Moody's, Türkiye'nin not görünümde yapılan değişikliğin diğer bir önemli nedeninin ise Türkiye'nin zayıflayan büyümesi olduğuna dikkat çekti. Türkiye 2013 yılında, Gezi Olayları ve 17 Aralık operasyonuna rağmen yüzde 4 ile beklentilerin üzerinde büyüdü. Geçen yıl da Avrupa'nın en fazla büyüyen ülkesi olmuştu.

SUKUK'A ENGELLEME

Moody's dünkü değerlendirmesinde bir ilke de imza attı. Türkiye'nin sukuk ihracını gerçekleştiren Hazine Müsteşarlığı Varlık Kiralama A.Ş.'nin notunun görünümünü de durağandan negatife düşürdü. Moody's, Türkiye'nin bu piyasadaki büyümesine çomak sokmaya çalışırken, yatırımcılar aynı görüşte değil. Zira, Türkiye'nin 3 Ekim 2013'teki kira sertifikası (sukuk) ihracına, 6 katın üzerinde talep gelmişti.

ALİ KOPUZ/ İSTANBUL TİCARET BORSASI BAŞKANI

Ciddiye almıyorum

Ben bu değerlendirmeleri ciddiye almıyorum. Sözüm ona bu kuruluşlar, her biri bağımsız olarak çalışıyor ama hep aynı şarkıyı söylüyorlar. Hedefleri doğru bir analiz yapıp, yatırımcılara yol göstermek değil, kendilerine verilen emirleri en güzel makyajla insanlara sunmak. Bunların açıklamalarının ciddiye alınacak tarafı yok. Dayanaktan yoksun açıklamalarla moral bozmaya çalışıyorlar.

PROF. DR. ERDAL TANAS KARAGÖL/SETA EKO. DİREKTÖRÜ

Objektif bir karar değil

Moody 's'in , Türkiye'nin kredi notu görünümünü düşürmesi objektif bir karar değil. Reyting şirketinin aldığı kararın nedenleri tek tek incelendiğinde, ortaya reel durumla çelişen bir sonuç çıkıyor. Politik belirsizlik argümanını ele alırsak, son yerel seçim sonuçlarının bu nedeni çürüttüğünü düşünüyorum. Ekonomik açıdan baktığımızda ise bu yılın ilk aylarında açıklanan veriler gayet olumlu.

CEVDET YILMAZ/KALKINMA BAKANI

Piyasa cevabını verir

Kredi kuruluşları sağlıklı çalışsaydı krizler olmazdı. Son seçimle siyasi istikrar teyit edildi, bu nota olumlu yansımalıydı. Önemli olan piyasanın ne dediğidir, onlar gerekli cevabı verir. Piyasa bu kuruluşların önünde gidiyor.

TANER YILDIZ/ENERJİ BAKANI

Bu karara katılmıyoruz

Biz bu karara katılmıyoruz. Yatırımlarımıza devam edeceğiz. Türkiye 30 Mart seçimlerinden sonra bütün ekonomik göstergeleri doğru yönde satın almıştır. Türkiye'nin siyasi istikrarını bozmak isteyenlere kesinlikle müsade etmeyiz.

FİKRİ IŞIK/BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI

Olumsuz etkisi olmaz

Devlet tahvilleri üzerindeki görünümün değişmesinin Türk ekonomisine ciddi etkisi olmaz. Aksine, bundan sonra ekonomide meydana gelecek gelişmelerde Türkiye'nin notunun yukarı yönlü pozitife doğru evrileceğini düşünüyorum.

MUSTAFA KOCA/ASKON Başkanı

Sıfırı yanlış yere koydu

Moody's elindeki sıfırı sağa koyması gerektiği yerde sola koyuyor. Türkiye için 2013'ü düşük büyüme beklentisi ile açan küresel algı, Gezi sonrasında ekonominin havlu atmasını, 17 Aralık'ta ise şalterlerin tamamen indiğini hesap etti. Bu hesap tutmadı.

GEREKÇE

"Politik belirsizlikler yatırımcıların güvenini olumsuz etkiliyor"

30 Mart'ta Türkiye'deki seçim belirsizliği ortadan kalktı. AK Parti'nin seçimlerden güçlenerek çıkması piyasalar tarafından da olumlu algılandı. Başta JPMorgan olmak üzere yabancı finans kurumları ve yatırımcılar siyasal belirsizliğin azaldığına işaret edip Türkiye'ye geldi. Moody's'in 'belirsizlik' gerekçesi piyasada karşılık bulmuyor. Seçim öncesinden başlayan olumlu havayla borsa 17 Aralık'tan bu yanaki en yüksek seviyesine çıkmış durumda. Faiz 3.5 ay sonra tek hane. Dolar 2.08'e kadar düştü.

GEREKÇE

"Düşük küresel likidite ve Türkiye'nin dış finansman pozisyonu baskı altında"
Moody 's'in bu değerlendirmesi de gerçeği yansıtmıyor. Çünkü Türkiye'ye portföy girişleri 5.5 ayın rekorunu kırdı. 14 Mart-4 Nisan tarihleri arasındaki net yabancı girişi 2.2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Son bir haftada gelen para ise 1.8 milyar doları buldu. Hazine'nin geçen hafta düzenlediği 2023 vadeli eurobond ihalesine ihracın 6 kat talep geldi. Hazine şu anda 2014 borçlanma programının yüzde 90'ını tamamlamış durumda.

GEREKÇE

"Türk şirketlerinin ödemesi gereken borçları ile ödemeler dengesinde baskıların yoğunlaşması bekleniyor"

Reyting şirketinin bu gerekçesi de dün açıklanan cari açık rakamları ile boşa düştü. 2013 yılının şubat ayında 5.1 milyar dolar olan cari açık, bu yılın aynı döneminde 3.2 milyar dolara inerken, bankaların ve reel sektör şirketlerinin borç çevirmekte en küçük bir sorun dahi yaşamadığını ortaya koydu. Şubatta 1 milyar dolar borçlanan bankaların borç çevirme rasyosu yüzde 151'e ulaştı. Reel sektörün borç çevirme rasyosu ise yüzde 137 olarak gerçekleşti. (Sabah)