Faiz ve kurda hedef ne?

Faiz ve kurda görülebilecek olası seviyeleri değerlendiren uzmanlar Merkez Bankası'ndan gelebilecek müdahaleler konusunda bilgi verdi.

Faiz ve kurda hedef ne?

CEREN DİLEKÇİ / ABD 10 yıllık tahvil faizlerinde meydana gelen yükseliş dün kur ve faiz tarafında sert satışa neden oldu. 

 

FED'in tahvil alımını azaltabileceği spekülasyonunu fiyatlayan piyasalar cephesinde ABD 10 yıllık tahvil faizlerinde 2,10 seviyelerinin aşılması gelişmekte olan ülkelerin kur ve faiz piyasalarını vurdu. 

 

Yurtdışı kaynaklı tedirginliğin yanısıra son toplantıda TCMB'den gelen 50 baz puanlık faiz indirimi TL'nin bir miktar negatif ayrışmasına neden oldu.

 

Son bir aylık süreçte gelişmekte olan ülke kurları arasında Türk lirası en kötü performe eden üçüncü para birimi olurken, 

2 yıllık tahvil faiz yükselişinde lider ülke Türkiye oldu.

 

Dolar/TL'de 18 ayın zirve seviyesi olan 1,88 seviyesi görülürken, sepet kurda 2,16 seviyesi test edildi. Gösterge tahvilin faizi ise 27 baz puan yükselişle 5,79'a çıktı. 

 

İKİ YILLIKTA DENGE NOKTASI 5,50'UN ALTINDA OLUŞUR

 

Faizdeki olası seyir hakkında bilgi veren İş Yatırım Yurtiçi Piyasalar Müdürü Yasin Demir, fonlama faizlerinin yukarda oluşmasının da faizler üzerindeki yükselişte etkili olduğunu belirtti. Hem Türkiye hem de global faiz 

 

piyasaları için herkesin satış tarafına geçtiği bir tabloda olunduğunu kaydeden Demir, haftaiçinde piyasayı desteklemek için yerli bankaların yerli bankaların alım yaptığını, bugün ise piyasada benzer hareketin gerçekleşmemesiyle daha hızlı satışın gerçekleştiğini ifade etti.

 

Kısa vadede faizde yükselişin kalıcı olmasını beklemediklerini dile getiren Demir, ABD 10 yıllıklarında 2,10-2,15  seviyelerinde hareketin durabileceğini, bu noktada yeni pozisyonların açılacağını söyledi.

 

Herkesin ABD 10 yıllıklarındaki satışa odaklandığını ve aynı tarafa geçtiğini bildiren Demir, bu nedenle aşırı satım bölgelerine geçilmiş gibi durulduğunu belirtti.

 

Yeniden toparlanma gelmesini beklediğini kaydeden Demir, ''merkez bankasının faiz indiriminde de yatırımcıların faizlerin düşük kalacağına ikna olmasıyla faizler 4,5'a kadar gerilemesinin ardından denge noktası 5 seviyelerinde oluşmuştu. Burada da benzer bir hareket görebiliriz, denge noktası 5,50 bileşiğin altında oluşabilir'' dedi.

 

''DOLAR/TL'DE 1,90'A DOĞRU HAREKET MÜMKÜN''

 

Türk lirasının seyrine ilişkin değerlendirmelerde bulunan ING Bank Döviz Masası Birim Müdürü Burçin Metin ise, Türk lirası özelinde çok kötü bir performans sergilemediğini ama zayıf kaldığını belirtti.

 

 

Metin, Türk lirasının gelişmekte olan ülkeler içerisinde en zayıf olan üç para biriminden birisi olmasının en büyük sebeplerinden birisinin Merkez Bankası'nın duruşu olduğunu dile getirdi.

 

Reel kur endeksinin seviyesiyle ilgili farklı söylemler olduğunu kaydeden Metin, farklı seviyelerin ifade edildiğini, salı günü açıklanacak reel efektif kur endeksi verisiyle rakamın görüleceğini söyledi.

 

Reel efektif kur endeksinin 117 civarında çıkması durumunda sepette biraz gerileme görüleceğini, endeksin 120 çıkması durumunda ise dolar/TL nin 1,90'a doğru hareketini görmenin mümkün olduğunu dile getirdi.

 

TL aşırı değer kaybeder ve endeksin 115'e doğru gerilemesi durumunda Merkez Bankası'ndan önlem görülebileceğine dikkat çeken Metin, Önce sözle müdahalenin geleceğini ardından bankanın TL'yi sıkılaştıracağını savundu.

 

Şu anda Merkez Bankasının piyasaya ihtiyacı doğrultusunda para vermeye devam ettiğini, en son aşamanın doğrudan müdahale olduğunu fakat şu anda piyasada yapmasını gerektirecek bir durum olmadığını ifade etti.

 

Global anlamda bakıldığında en önemli senaryonun FED'in çıkışı olduğunu bildiren Metin, bu senaryo söz konusu olduğu sürece Merkez Bankası istediği kadar önlem alsa da TL'nin kötü performe etmesini engellemesinin zor olduğunu dile getirdi.

 

 

ING Bank Döviz Masası Birim Müdürü: ''Merkez Bankası'nın kur dışında müdahale etmesi için oynaklığın çok artmış olması lazım ki bence şu anda en büyük sorun oyanklığın çok artmış olması. 1 aylık volatilite 4,5'dan 8'e geldi. Bugün 1,86'dan 1,87'nin üzerine çok hızlı bir hareket gördük.  Belki bu volatiliteyi durdurmak için piyasa önümüzdeki günlerde sözlü bir şey duyabilir'' değerlendirmesinde bulundu.

 

''TCMB DAHA SIKI LİKİDİTE POLİTİKASI TERCİHİNİ DESTEKLEYEBİLİR''

 

ABank Başekononimisti Serdar Şenol değerlendirmesinde, TL'nin değer kaybı sürecine gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinin dolara karşı değerlerine bağlı olarak bakıldığında yine TL tarafında negatif ayrışma gözlendiğini belirtti.

 

Şenol, ''Nisan ayı başlarından itibaren başlayan bu eğilimde, bu vadeden itibaren yaklaşık %2'lik bir fazladan değer kaybı görüldü. Reel kur endeksi son olarak 124.00 düzeyinde bulunuyor. 2012 yılı başlarına baktığımızda, öncelikle TCMB'nin yılın ilk günlerinde yaptığı müdahaleler ardından Mart-Haziran döneminde de sıkı para politikasını koruduğunu görmüştük. 

Bu dönemde TL/GOÜ kur Endeksi 124-126 bandındaydı. Sıkıştırmadan rahatlamaya geçtiği düzeydeyse endeks oranı 120'lere kadar 

 

inmişti. 2012 başındaki deneyime dayanarak 124 düzeyinin üzerine çıkışların TCMB'nin daha sıkı likidite politikası tercihlerini desteklemesi beklenebilir. '' diye konuştu.

 

''TCMB'DEN İLK TEPKİLER GELEBİLİR''

 

Değer kaybının devamının çok kısa süre içinde TCMB'den ilk tepkileri getirebileceğini kaydeden Şenol, ''Sözlü müdahale söz konusu olabileceği gibi bu gereksinimin düşük olduğunu düşünüyoruz. Beklentimiz öncelikle TL likiditesinin sıkıştırılması olacaktır. Gün itibariyle 28.5 milyar TL'ye yükselen TCMB fonlaması Haziran ayı başından itibaren kademeli olarak 20-18 milyar TL düzeylerine çekilebilir. Faiz politikasını da kapsayacak daha güçlü adımlar içinse henüz erken'' açıklamasında bulundu.