Hocaefendi'yi başbakan mı yapacaksınız?

İlkokulu dışardan bitirmiş bir Fethullah Gülen'den bu ülkeye başbakan olur mu olmaz mı? Sabah gazetesindeki köşe yazısında ENGİN ARDIÇ bu konuya değinmiş. İşte o yazısı.

engin-ardicYapamazsınız, çünkü hem ilkokul mezunu, hem de ülkeye dönüp oradan oraya koşuşturacak hali yok, hasta. (Sanıldığı kadar yaşlı değildir, hepi topu yetmiş üç yaşının baharında.)

Cumhurbaşkanı? Eğitim durumu uygun değil... Üstelik yeterli oyu toplayamaz çünkü "Nur cemaati" toplumda epeyce azınlıkta (sesinin çok çıktığına bakmayın)...

Adı konulmamış bir Halife-i Ruy-i Zemin? Belki! Arap kabul ederse. Arap'ı bırak, geri kalan Türk Müslümanları ne diyecekler?

Ayetullah Humeyni gibi, güya siyaset üstü ama siyasetin dibine kadar girmiş bir dini lider? Elbette. Şimdiden öyle zaten.

Fakat başbakan adayınız kimdir?

Herhalde üç beş köylü mürit arasından seçmeyeceksiniz "görünürdeki" liderinizi,"zahiri" de olsa...

Halifesine saray yaptıran üç beş zengin arasından? Zor.

Kadrolarınız var olmasına var da, halkın tanıdığı kimse yok. (Hakan Şükür Gençlik ve Spor Bakanı, o tamam da, kabinenin üst tarafı yok.)

Tövbe, darbeci hakim Adalet Bakanı, darbeci savcı İçişleri Bakanı, onlar da tamam da, gerisi?
Hocaefendi'nin yeryüzündeki ana gölgesi kimdir?

Geçen sene iki darbe girişimi yaşandı.

Birisi, mayıs sonu-haziran başındaki "küçük burjuva ayaklanması"... Büyüyemedi, yeni bir 28-29 Nisan 1960 ayaklanmasına dönüşüp ardından orduyu getiremedi. Göklere çıkarıldığına bakmayın, tutmadı.

Öteki, aralık ayının, yılın son günlerinin "yargı darbesi" girişimi.

Şimdi Hocaefendi'nin basın sözcüleri "şubatta çok şeyler olacak" diyorlar.

Ne olacak? Belediye seçimine bir ay kala müritler ellerine silah alıp çıkacaklar mı? Yoksa başbakanı vurup öldürecek misiniz?

Cinayetin taşeronluğunu da kontrgerilla örgütü mü yapacak?

"Tayyip gitsin" diyen her görüşten herkes, yerine kimi koyacağını da oturup iyice düşünmek zorundadır.

Bazı entel bozuntuları Bülent Arınç diyorlar, başbakanla cumhurbaşkanının arasını açmak isteyen daha bir çakallar da Abdullah Gül tabii.

Arınç diyenler ateist... Liberal geçinen eski Marksist, aslına rücu etmiş Kemalist... Kimisi de mason... Bunlar, hükümeti devirmek için şeriatçılarla işbirliği yapmaktan utanmayan ve sıkılmayan sözde masonlar!

İşin matrağı, İstanbul sermayesinin şakşakçılığını yapan bir kısım basın dışında, kimseden Kılıçdaroğlu ya da Sarıgül isimlerini de duymadık. O basın buna kendisi de inanmıyor da, patrona uşaklık gayretiyle yazıp duruyor... Sokaktaki adam bu isimlere "hadi canım" deyip geçiyor.

Kürtler kendi bölge sorunlarını aşıp biraz da ülke sorunlarına eğilebilseler biraz daha şansları olacak (ama herhalde komünist Kürtler değil!)

MHP, küçük bir "milliyetçiler kulübüne" dönüştü, kendi kendine kırkılıyor...

"Gerekirse ekonomik kriz çıksın yeter ki bu hükümet gitsin" diyen budalalar da, özledikleri krizin tadını geçtiğimiz günlerde damaklarında hissettiler işte... Ucunu gördüler, ödleri patladı.
Darbeci sultan, vezirin kim?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir